Quantcast
Channel: DEĞİŞİK DÜŞÜNCE
Viewing all 362 articles
Browse latest View live

Hangi Kitabı Okumalı?

$
0
0

batiya yon veren metinler alev alatli

Bu yazıyı yazarken fark ettim ki bu benim Mayıs 2006′dan beri yazdığım 500. yazı. O yüzden özel bir tane olsun istedim: Bir süre önce, önceliklerimi gözden geçirdim. Ailem ve çocuğum, izlemek istediğim filmler, okumak istediğim kitaplar, görmek istediğim yerler, ihmal ettiğim her şey… Bunlar üzerine yazacağım. Çok uzun olmaması için şimdilik sadece kitaplara bir giriş yapacağım, okumak isterseniz belki ileride bunu da bir yazı dizisine çeviririm. (Filmler, seyahatler…)

Önceliklerimi gözden geçirdiğim güne kadar elime ne geçerse okuyordum; mesela 2. Dünya Savaşı’ndaki ufak bir mesele ile ilgili birkaç yüz sayfalık kitaplar okumuşluğum vardı. Sonra şunu sordum kendi kendime: Ya sen düşünceler tarihini biliyor musun ki, bugüne kadar kimler neler demiş hep üstünkörü bilgiler, dinler tarihi bilgin yüzeysel, felsefe bilmezsin, sanattan anlamazsın, edebiyat eserleri desen çoğu TL;DR. Varsa yoksa pazarlama, reklamcılık, girişimcilik vs. Büyük resmi görmeden küçük küçük parçalar okumanın ne anlamsızlığını kavrayınca kendime 50 kitaptan oluşan bir liste, bu listeyi de 2014 yazında bitereceğime dair bir plan yaptım.

30′lı yaşların başındaki anlam arayışı sürüyordu. Normalde spor yapmayan insanların spor yaptıkça kendini daha enerjik hissetmesi gibi, okudukça okuyasım geldi. Bir süre sonra Platon’un mağarasındaki gibi Aydınlık’tan gözlerim acımaya başladı, geri dönüp baktığımda mağaradaki zincirlerimden kurtulduğumu hissetmeye başlamıştım. Görüştüğüm insanların sayısını azalttıp, kendime ayırdığım vakti arttırdım. Sorduğum soruların bir tek benim aklıma gelmediğini, binlerce yıldır sorulduğunu ve cevaplarının verildiğini idrak ettim.

Konumuza dönecek olursak bu 50 kitabın ilk 3′ünü Dünya’yı en fazla etkilemiş kitaplar oluşturuyordu. Kur’an, İncil ve Tevrat. Tefsirleri ile birlikte bitirdim, sonrasında temel sorulara cevaplar veren (Antik Yunan’dan günümüze) felsefe klasiklerine geçtim. İnsanın (özellikle kendimin) aciziyetini, aklının sınırlarını gördüm. Sorguladıkça kafam karıştı, eskiden emin olduğum hiçbir şeyden emin olamamaya başladım. Bu sırada Alev Alatlı’nın “Batı’ya Yön Veren Metinler” kitabı ile karşılaştım. 4 Cilt, 1900 sayfadan oluşan muhteşem bir özet. (İlk cildi buradan pdf olarak indirebilirsiniz) Benzer bir yoldan geçmeyi düşünen insanlar için tavsiye edebilirim. En azından derinlemesine ineceğiniz kitapların hangileri olacağına dair net bir seçim yapmanıza yardımcı oluyor.

Dünya’ya ve hayata bakış açımı bir tık değiştirdi. Arayışım devam edecek, daha başında bile değilim. Bir ilerleme kaydedersem sizi haberdar ederim.


Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 179

$
0
0

Hayatımızı çekilmez hale getiren bunca kötü insanın aslında yeterince sevilmemiş çocuklar olduğunu

Çevremize ve topluma olan faydamızı arttırmaya kendimizden daha iyi birisini yetiştirmekle başlayabileceğimizi

Pazarlama profesyonelleri olarak en önemli konumuzun, daha sürdürülebilir bir gelecek bırakmak olması gerektiğini

Öğüt veren değil, örnek olacak insan olmanın; Fetva veren değil takva ile yaşayan olmanın önemini #BabaOluncaAnladım.

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 180

$
0
0

Ye, Dua Et, Sev filminden: “Dolce far niente” (Hiçbir şey yapmamanın güzelliği)

İngilizcesi olmayanlar için küçük bir kısmını çevireyim: Filmde Julia Roberts dert yanıyor: 3 haftadır Roma’dayım ama tek yaptığım birkaç kelime öğrenip sürekli yemek yemek.

Traş olan adam: Kendini suçlu hissediyorsun çünkü Amerikalısın. Nasıl keyif alacağını bilmiyorsun, bütün hafta çok çalışıp, yorgunluktan ölüyor, haftasonunu pijamaları giyip televizyonun karşısında oturarak geçiriyorsun. (Sonra da birkaç çirkin espiri yapıyor)

Traş olan 2. Adam: Biz buna ”Dolce far niente” diyoruz “Hiçbir şey yapmamanın tatlılığı”. (Kahveyi kağıt bardakta yürüyerek içmemek de buna bir örnek)

Hayattan keyif almak üzerine yazılmış en güzel şiirlerden: Sağlık Olsun, Can Yücel

Annemin öğretmenlik yaptığı lisede izlettirmişler, bana tavsiye etti: Taare Zameen Par (Her Çocuk Özeldir) Gereksiz uzun ama çok iyi film. IMDB gelmiş geçmiş en iyi filmler listesinde şu an 120 numarada zaten. 3 Idiots’tan sonra Amir Khan’ı bir kez daha çok beğendim. Tavsiye.

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 181

$
0
0

3 yaşındaki oğlumun ananeme “Baş Anane” demesini TDK’ya sunabilirim. Oğlum uydurdu diye demiyorum o kadar güzel bir Türkçe kullanımı ki.

“Git baba, bahçede düş!” (Çocuk bedduası)

Aydede’nin evi Gökkuşağı’nda Baba.

Fişte takılı şarjın ucunu telefondan çıkarıp ağıza sokunca elektrik çarpar sanıyordum. Bizim çocuk yanlış bildiğimizi kanıtladı az önce.

Anne ve babanın en büyük görevi: Kendine bağımlı doğan bebeğin bağımlılığını en sağlıklı şekilde azaltmak. IQ okul başarısını %40, yaşam başarısını ise sadece %15 etkiliyor. Yaşam başarısını etkileyen en önemli faktör: Otokontrol (Özgür Bolat)

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 182

$
0
0

Deli İşte!

Bugüne kadar yazılmış en güzel Türkçe şarkı sözü “Halil İbrahim Sofrası” olabilir. (İnsanoğlu haddin bilir, kem söz söylemez iken…)

Konuşma orucu yaygın olsa ne güzel olur… “Çeneyi tutmak” ne güzel pratik hem kilo veriyorsun hem daha az konuşuyorsun.

İnsan Dünya içindir vs. Dünya insan içindir. Ayni kelimelerden oluşan ama bambaşka sonuçlar üreten iki görüş…

Mona Lisa Gülüşü’nden harika bir replik: Hiçbir kitap size ne düşünmeniz gerektiğini söyleyemez…

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 183

$
0
0

nasil yasamali

İnsanoğlunun karşısına çıkan açık ara farkla en önemli soru: İnsan nasıl yaşamalı? (Kitap: İsmail, Daniel Quinn)

Platon’un mağarasında zincire vurulu bir şekilde yaşamak mı, mağaradan kaçıp aydınlığın sebep olduğu büyük acılara dayanmak mı?

Bilgi mağaradan kaçmanın sebebi değil sonucu. Platon nasıl kaçıldığını anlatmıyor ama ona göre bilgi sadece hatırlayış zaten.

Bilgisini en fazla saklama eğilimi olanlar, o konu hakkında az bilgi sahibi olan kişiler oluyor genelde, az hatırlayanlar…

Özgürlük sevgisi doğal olarak insanda o kadar güçlüdür ki, bir kere özgürlüğe alıştığında insan; artık her şeyi onun uğruna feda edecektir.

kant özgürlük

Disiplinden yoksun (yani kendi kendini sınırlama becerisi gelişmemiş) insanlar gelip geçici her arzuyu, hevesi takip etmeye yatkındırlar. (Eğitim Üzerine, Immanuel Kant)

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 184

$
0
0

Nazim Hikmet Eserleri

Hiç Nazım Hikmet okumamışım bu yaşıma kadar. Ne büyük ayıp. Bugün 6′da kalkinca dayimin kitapligindakilere göz gezdirdim. Ne muhteşem eserler…

Tasavvur bilgiden daha önemlidir denseydi pek anlaşılmazdı ama müthiş çeviri olurdu. Ne muhteşem anlatmış yazar.

Sahip olduğu şartları bırakmamak için ait olmadığı ve ait olmak istemediği yerlerde çalışanlar kadar da az şeye üzülüyorum. (Kendimi tenzih etmiyorum çoğu zaman)

Statüko: Şu anda var olan fakat aslında öyle olmak zorunda olmayan durum.

Kapitalizm, seni anlam arayışını iş hayatında bulacağına inandırıyor. Ancak öyle olmadığını anladığında başka yerlere yöneliyorsun.

Çocuk Eğitimi Üzerine

$
0
0

2014 yılında oğlum Fallik Dönem’e (3-6 yaş) girdiği için kendisiyle daha çok zaman geçirmeye karar vermiştim. Yukarıdaki videoda oğlum tam 2 yaş 9 aylık. 2,5  yaşından beri tüm harfleri, rakamları, renkleri vs. ingilizce sayabiliyor, tanıyabiliyor. Bu anne-baba için söylemesi çok ego okşayıcı bir durum olsa da, bir süre sonra bunu çok doğru bulmamaya başladım.

Kant Egitim Uzerine

2014 yılında en önem verdiğim konulardan bir tanesi “Çocuk Eğitimi” oldu. Derinlemesine araştırmalarıma Kant ile başladım. Jean-Jacques Rousseau ile devam ettim. Anaokullarının verdiği eğitimlere baktım, bir çok metodolojiyi inceledim.

Silikon Vadisi yöneticilerinin çocuklarının teknoloji olmayan okullarda okutması ilk başta şaşırtıcı gelmişti. Sonrasında mantıklı gelmeye başladı: Gelişen kullanıcı deneyimi (UX) ile insanların teknolojiye adapte olma sorunu azaldı. Yani “daha 2 yaşında ama iPad kullanıyor” övünülecek bir cümle değil. Önemli olan çocuğun teknolojiyi kullanması da değil ilk zamanlarından itibaren sanal değil gerçek bir dünyaya yoğunlaşması. iPad, telefon, online puzzle değil kağıt, kalem, çamur kullanması ve gerçek hayat problemlerine yaratıcı çözümler getirmesi.

Araştırdıkça ve doğru soruları sormaya başladıkça teknolojinin büyük resmin küçük bir parçası olduğunu ve bir anne-baba olarak görevimizin çocukların ahlaki açıdan en iyi şekilde yetiştirilmesi olduğu sonucuna vardım. Fallik dönemde çocukların vicdan ve ahlak duygusu gelişmeye başlar. Yani onlara ahlak bilgisi verebilmemiz için daha uygun bir yaş yok. Bu da ilk olarak her sordukları sorunun cevabını (örneğin neden yere çöp atmamalıyım, neden yalan söylememeliyim ya da muslukları kapatmalıyım gibi) anlayabilecekleri bir şekilde anlatmakla başlıyor. “Çünkü ben öyle istiyorum, çünkü ben senin babanım ben ne dersem o olur, çünkü günah, çünkü abiler / polisler kızar, çünkü arkandan ağlarlar gibi cevaplar vermeden anlatmak sanıldığı kadar kolay değil, ciddi birikim istiyor. Ve çocuğun geri kalan hayatı bu yaşlarda aldığı cevaplar ve izlenimler çerçevesinde şekilleniyor. Söylemeye gerek bile yok: Örnek olmanın etkisi tabii ki öğüt vermekten çok daha büyük.

Şu anda 3 yaş 3 aylık, henüz bir anaokuluna vermedik. Özel anaokulların çoğu çok yüksek paralar karşılığında “neytiv öğretmenler” ile çocuğa iyi bir teknik eğitim özellikle ingilizce vaadinde bulunuyor. Çoğu doğal olarak içerisinde bulunduğumuz sisteme daha iyi çalışanlar / yöneticiler yetiştirmek üzere tasarlanmış. Ben biraz da doğu felsefesinin etkisiyle (özellikle Krishnamurti’nin Eğitim ve Yaşamın Anlamı kitabı çok sorgulayıcıdır bu konuda) araştırdığım eğitim metodolojilerinin talep edildiği gibi teknik eğitimi aşırı vurgulamasını çok doğru bulmadım. Reggio EmiliaWaldorf ve Montessori benim bakış açıma bir adım daha yakın okul öncesi eğitim yaklaşımlarında. Daha araştırmalarımın başındayım, konu ile ilgili tecrübeleriniz varsa aşağıda yorumlara veya Twitter hesabıma yazabilirseniz memnun olurum.


Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 185

$
0
0

kant egitim uzerine

Çocuğun idrak edeceği son şey… (Kant’ın 250 sene önce eğitimin amacı olarak gördüğü şey: Kendi kendine yeter hale gelmek…)

Felsefe okudukça şunu fark ediyor insan: Sorduğun ne soru varsa yüzlerce, binlerce yıl önce cevabı verilmiş. Doğru soruyu sormak mesele.

Tabii ki “Dün dünde kaldı cancağızım bugün yeni şeyler söylemek lazım” ama biz daha dün yazılanları okumamışız ki…

Söylediğimizi yeni zannetmemiz cehaletimizden.

Muhteşem bir söz: Hayat hakkında bilgimiz o kadar az ki, neyin iyi neyin kötü haber olduğunu bile bilmiyoruz… (Kurt Vonnegut)

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 186

$
0
0

Putların alacakanliginda nietzsche beni oldumeyen guclendirir

Nietzsche’nin belki de en önemli 2. sözü: Beni öldürmeyen şey güçlendirir. (Kitap: Putların Alacakaranlığında ya Çekiçle Felsefe Yapmak)

Bir çocuğa yere çöp atmamasını öğretmek yeterli mi, mikrop kapma pahasına yerden çöp toplanmasını da öğretmeli mi?

Birisi kendinden çok emin konuşuyorsa tek yapmanız gereken kendisine bir beden büyük soru sormak. Hak ver > Zoom out > Detaydan çık > Bir büyük resimden soru sor > En büyük resme gelene kadar tekrarla.

Toplumdaki eşitsizlik üzerine büyüleyici cümleler. Nasıl bir birikim varsa Zygmunt Bauman’da:

zygmunt bauman esitsizlik

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 187

$
0
0

mutlulugun fotografi

 

Beni en etkileyen fotoğraflardan: Mutluluğun Resmi

İnsanın düşünme biçimi metaforlara dayanır. Yeni ve karmaşık şeyleri önceden bildiğimiz şeylerle ilişkilendirerek anlarız. (Lakoff, Johnson)

Metaforları çözen iletişimi çözer.

Birini ayıplamakta acele etme. Senin geçtiğin yoldan geçmemiş, senin kadar hızlı düşünemiyor olabilir. Unutma ki sen de bir zamanlar şu anda bildiklerinden bihaberdin. (Malcolm X)

“Bir cümlenin doğru, yanlış veya saçma olması o cümleye inanan kişi için fark etmez.” dedi Prof. İonna Kuçuradi. Ne doğru bir cümle.

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 188

$
0
0

 

Tolstoy, beynini kemiren o soruya yanıt arıyordu: Neden Yaşıyorum?

Tolstoy hayatin anlamini ariyor

 

tolstoy bilim ve felsefe

tolstoy varolus sanci

tolstoy varolus yanit

tolstoy geri çekildi

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 189

$
0
0

Kurtuluşun yolu bilgeliktir demiş Roger Bacon; 1200′lü yıllarda aydınlığın kitabını yazmış Opus Majus’ta. Az duyulmuş, çok değerli bir eser. Benim dikkatimi şu bölüm çekti: Ne kadar eğitimli olursa olsun her insanın GERÇEĞİ KAVRAMASININ önünde 4 büyük engel vardır:

1. Hatalı ve değersiz otoritelere boyun eğme

2. Geleneklerin etkisi

3. Popüler önyargılar

4. Kendi bilgilerimizi göstererek hava atarken cahilliğimizi gizlemek.

Sinema 1001 TV’de Charlie Chaplin’in sessiz filmlerini veriyorlar, oğlumla izliyorum. 3 yaşındaki çocuk hepsine gülüyor, eğleniyor.

Bundan 100 sene önce, çocuk, genç, yaşlı, her dilden, her milletten insanın anlayabileceği, eğlenebileceği filmler yapmak inanılmaz.

Ben yemeklerimi yiy(e)cem; benim de senin gibi yüzümde dikenlerim çık(a)cak Baba!

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 190

$
0
0

İngiltere’de yaşadığım yıllarda tüm dünyada konferanslar veren İskoç bir kanser profesörü ile aynı evde kalıyordum. Hep mikrodalga kullanıyordu.

Bir Türk olarak hemen sordum: Bu mikrodalga kanser yapıyor diyorlar, doğru mu? Cep telefonu kullanıyor musun diye sordu. Evet dedim.

İyi o zaman endişelenmene gerek yok diye cevap verdi ve ekledi: Ben en çok sigara içenlerin bu soruyu sormalarına gülüyorum :)

Az önceki gökgürültüsüne büyüklerin tepkisi: BOMBA gibi patladı. Oğlumun (3) tepkisi: BALON gibi patladı. Büyümesek diyor insan bazen.

Elektrikler nereye gider baba?

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 191

$
0
0

Beni biraz tanıyorsanız yapabileceğiniz en büyük iyilik: Hayat görüşüme maksimum etkiyi yapabileceğini düşündüğünüz kitabı tavsiye etmeniz.

Gelen cevaplara birkaç yorum yapayım: Ayn Rand çok tavsiye ediliyor. Bu kadar elime alıp bıraktığım kitap serisi yoktur. Savunduğum değerlerin tam tersi gibi geliyor hep bana.

Gladwell diyenlere, kendisini fazlaca popülist; barizler (10bin saat kuralı vs.) dışındaki çoğu argümanını da yetersiz bulduğumu belirteyim.

Said-i Nursi diyenlere: Hiç okumadım, okumak istiyorum. Bir ara Yaşayan 100 Global Entelektüel Listesi’ne bakmıştım. Son derece yanlı bir liste olsa da 2 Türk vardı. Biri Fethullah Gülen diğeri Orhan Pamuk. İkisi de ağdalı dillerinden dolayi kitaplarını bitiremediğim yazarlar.

Zihnin bomboş olsa (adeta bir “tabula rasa”) ve zihnini en faydalı bilgiler ile doldurmak tam zamanlı işin olsa nereden başlardın?


Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 192

$
0
0

 

Voltaire’in 1759′da yazdığı Candide ya da İyimserlik eseri, iki filozof ile tüm Dünya’yı gezip en sonunda en büyük Türk filozofu sayılan Derviş’te arıyor cevapları. Kitap boyu başına gelen binbir türlü hikayeye rağmen (soyulma, işkence, defalarca ölümden dönme vs.) teslimiyetçilik ve “her şeyin iyi olduğu inancı” ile mutluluğun peşinden koşuyor. Candide, Türk Dervişi’nden de ümit ettiği cevaplardan ziyade “Sus ve bunlara karışma” cevapları alıp kapı yüzlerine kapanınca yürümeye başlıyorlar. İşte orada tüm hayatını değiştiren “temiz yüzlü ihtiyar Türk” ile karşılaşıyor. Kızları ve oğulları ile “kendi bahçesini ekip biçen” adamın ikramları ile derin düşüncelere dalıyor.

Değiştiremeyeceği konularla (siyaset vs.) hiç ilgilenmeyen temiz yüzlü ihtiyar kendilerine yetecek kadar bahçesinde çocukları ile birlikte 3 amaç için çalışıyor: Can sıkıntısı, kötü alışkanlıklar ve yoksulluğu uzaklaştırma. Candide ise kitabın son paragrafında ve cümlesinde biraz hayatını boşa geçirmiş hissinin yarattığı hayal kırıklığı biraz da yaşamın anlam ve amacını bulmuşluk hissinin yarattığı mutluluk ile şöyle diyor: “Bahçemizi ekip biçmemiz gerek…”

Voltaire yaşamın anlami Candide

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 193

$
0
0

Anlatmaya kelimeler yetmeyecek bir hikayem var: Her ikisi de çocuk yaşta yetim kalmış 2 dedenin (ilk) torun sevgisi. Ben mecburi kötü baba.

Ve 4 Dede’nin bir tanesini bile görememiş anne-babanın yakından izlediği torun-dede ikilisi.

Endişeyi optimize etmek de uzun yaşamın sırrı herhalde. Gereğinden önce endişelenmek lanet; tam zamanında endişelenmek cankurtaran.

Fazla düşünmek en önde gelen depresyon sebebiymiş. Beni şimdilik mutlu ediyor. Mutluluk grafiği uzun vadede çift horgüçlü deve olabilir. Henüz ilk hörgücü tırmanıyorum.

En zor zamanlarda bile yalan söylemek zorunda kalmamak, en büyük zenginlik…

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 194

$
0
0

30′un üstündeki insanların çoğuna göre hayatın en önemli dönemi 15-25 yaşmış. (Entelektüel gelişim, hayatı anlamlandırma ve yol ayrımları sebebiyle.)

İyi mi kötü mü bilmem ama ben bu 3 sebebi değerlendirdigimde en önemli dönemim bulunduğum yaş sonrası (32+) gibi geliyor bana.

En Önemli’den kasıt: Üstesinden gelinmiş talihsiz bir olayı da içeren; olayların geri kalan yaşam üzerinde en büyük etkiye sahip olduğu dönem.

Gündem bizi içine çeken bir bataklık, bizler onun sinekleriyiz. Twit atmanın marjinal faydası kahvede vatan kurtarmaktan biraz yüksek.

Dövme yaptırmak ne büyük bir karar. Bir şey seçiyorsun ve bunu ömrün boyunca vücudunda taşıyorsun. Rastgele beğenip yaptıran var. Ben düşünmüyorum ama yaptırsam Yin&Yang simgesini yaptırırdım herhalde.

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 195

$
0
0

Mutluluk Varsayımı J. Haidt

J. Haidt mutluluk üzerine harika bir eser yazmış: Mutluluk Varsayımı. Bilimsel bir eser ancak bu kadar güzel ve halk dilinde anlatılabilir. Alt başlığı her şeyi açıklıyor: Modern Gerçekliği Kadim Bilgelikte Bulmak, binlerce yıllık metinleri incelemiş ve modern gerçeklerle harmanlamış.

Birkaç genelleme paylaşayım kitaptan:

Dindar insanlar ortalama olarak dindar olmayan insanlardan daha mutludur.

Alımlı insanların daha mutlu olduğuna inanırız ama bu yanlıştır.

Para ancak en düşük gelir dilimindeki kişilere mutluluk getirir.

İnsanin ortalama mutluluk düzeyinin büyük oranda kalıtsal olduğu buluşu üzücü. Hayatın sana çabalama demesi gibi bir şey.

Avantajı da şu: Mesela şimdi bir mutsuzluk yaşıyorsun sonra büyük ölçüde genlerin tarafindan belirlenmiş mutluluk düzeyine geri dönüyorsun.

Felç geçirsen de piyango da çıksa bir süre sonra alışıyorsun. (Uyum İlkesi) Ama iş yerinin eve uzaklığı ve trafiğe alışılmıyor. Çok ilginç.

Hayat Üzerine Kısa Düşünceler 196

$
0
0

goethe faust ilk bolumu

Felsefeyi, ilahiyatı, hukuku ve tıbbı esaslı bir şekilde tahsil ettim ama eskisinden akıllı değilim. (Faust; Goethe)

Bugün doğumgünüm bu arada. 32′yi bitirdim, 33′e girdim. O ünlü sözü bir kez daha hatırladım: Tecrübe, yaşlanarak değil, yaşayarak kazanılır; ve zaman insanları değil, armutları olgunlaştırır.

Euthyphron ikilemi ya da İlahi buyruk teorisi: Ahlaki davranışlar Tanrı emrettiği için mi ahlakidir, yoksa ahlaki olduğu için mi Tanrı tarafından emredilmiştir?

İbrahim’in oğlunu kurban etme girişimi: Etiğin aşılması ve ondan daha yüce bir amaç için etiğin askıya alınması. (Kierkegaard)

Gerçeği bulmak yerine görüşünü haklı çıkarmaya çalışanlardan uzak durmalı.

Viewing all 362 articles
Browse latest View live